sar-kaç

deniz kendini esirgedikçe
kumları oyalayan zaman
çaldığım notaları yırt
akmadan sahneye

ısısını yaydıkça
hücreleşiyor ellerin
bozumun şenliklerinde favori
kanayan yerinden haritalanan
ülke

saklı yüzüne bir çentik
incisi ağır yaralı midye
aramam derinini daha
kapısını açmıyor kimseye

geriye yol uman saklı hisler
harflere uzarsa
dilinin altında pişer
raptiye kılıklı veda

aşkın özneye esaretinde
tanrıdan yadigâr cazibe;
kimlere ölünürse
bir demet onur içinde